29 Nisan 2015 Çarşamba

Eylül Masal Kuzusunun 2. Ayı

Üçüncü ayımızı doldurmaya bir haftadan daha az bir süre kala ancak yazabiliyorum bebeğimin ikinci ayını. Evet anlayacağınız üzere benim inatçı kızım düzene isyan modunda :) Bebekler düzeni sever derler ki bende öyle olduğunu düşünüyorum ama özellikle uyku konusunda düzen kurmamak için direniyor bal kızım.

İkinci ayımıza girmeden hemen önce Eylül Masal'ın hastalandığından bahsetmiştim birinci ay yazımda. Burnunu tıkalı olduğu için serum fizyolojik kullanmaya devam ediyorduk, hastalık süresi ile birlikte bu durum yaklaşık 10 gün sürdü ama sonunda toparlandı. Çok şükür!

Masalım hasta olduğu için daha fazla etkilenir diye aşısını (ilki hastanede yapılan Hepatit aşısının 2. dozu) da bir kaç gün ertelemek zorunda kalmıştık. İyileşmesiyle birlikte yüreğim ağzımda Sağlık Ocağı'nın yolunu tuttuk. Tahmin ettiğimiz gibi olmadı şükür ki, çok az ağladı kucağıma gelip kokumu aldığında hemen sustu ♥ Ateş yapmayacağını söylemişti hemşiremiz, dediği gibi oldu ilk aşımızı ateşsiz atlattık.

Hastalıktan bize kalan uykusuzluk oldu. Öyle ki kucağımda bile uyutamaz hale geldim, gözlerini kapatıyor dalması için bekliyorum tam daldı derken gözler yeniden açılıyor. Geceleri ise nöbet, uykusuz her gece ;) Kundaklamayı denedim ama maalesef uyumadan önce asla durmuyor bizim kız, çözümü uyuduktan sonra kundaklamakta bulduk en azından ellerini kollarını hareket ettirerek kendini uyandırmasının önüne geçmiş olduk. Beyaz gürültüyü de açtıktan sonra uyuma sürelerimiz uzadı diyebilirim. Bu arada beyaz gürültü için telefonuma bir sürü app indirdim ama hiçbirini sevmedi Masal. Babası sabaha karşı nöbeti devraldığı bir gün youtube'dan bir tane bulmuş ve onunla uyumaya başladı. O gün bugündür aynı ses evimizin vazgeçilmezi. Pink noise diye aratabilirsiniz.


Masal 40 günü doldurduktan bende lohusalık serüvenimi tamamladıktan sonra bebeğimin 44. gününde (21 Mart) 40 mevlidimizi yapmak üzere Bursa'ya doğru yola çıktık. Böylece ilk uzun yolculuğumuzu da yapmış olduk. Korktuğumuzun aksine giderken çok rahattık. Yolu kısaltmak için arabalı hızlı feribotu tercih ettik, bizde bunalmamış olduk. Mudanya'ya indiğimizde bizimki daralma ibareleri göstermeye başlamıştı, yol daha uzun olsaydı nasıl bir tecrübe yaşardık bilemiyorum. Yolda beni tek tedirgin eden feribotta arabada durmamız tehlikeli ve yasak olduğu için kalabalığa karışmak zorunda olmamızdı. Şükür ki emzirme ve emerken uyuması ile rahat nefes aldık ve battaniye ile de bir güzel sarıp sarmaladık. Emzirme önlüğünü de çıkarmayıp havayla doğrudan temas etmesini engelledik. Ne kadar işe yarar bilmiyorum ama bizim içimiz rahat etti. Hastalığı yeni atlatmışken yeniden hasta olması ihtimali bizi fazlaca endişelendiriyordu.

Bu ay içerisinde kendi kendine gülmelerin yerini bilinçli gülmelere bıraktı. Yaptığımız her şebekliğe tepki vermese de bazılarına karşılık olarak gülüyor, babası da bende mest oluyoruz. 40'ının çıkmasına bir kaç gün kala ilk 'agu' sunu ve o tatlı sesini de duyduk. Gün gün büyümesini takip etmek, onunla birlikte büyümek öyle sihirli bir duygu ki.. Ne kadar şükretsem az!

Çok çok tatlı bir şey daha; kızım artık parmağını emiyor :) Bursa'da yaptı ilk kez ve tesadüfen değil elini bilerek ağzına götürüyor. Cok cok cok çok tatlı o parmaklar.

Çok şükür kolik bir bebek değil Eylül Masal. Ama bu ayın ortalarında gaz problemi yaşadık, bağırsakları gelişmeye devam ettiği için uyum süreci olduğunu öğrendim. Malum artık kakasını da biriktirmeyi öğreniyor, fazla biriktirip faciayla sonuçlanan günlerimiz de olmadı değil :) Kendisini zorlamaya başladığında çevremizde bu sebepten göbek fıtığı olan bebekleri duyup okuduktan sonra, ilaç kullanmama inadımı kırmak zorunda kaldım. Sağlık Ocağı'nın tavsiyesi ile Sab Simplex denedik önce, ancak gazı birleştirip bir anda çıkarmasını sağladı. Masal'ın çok sesli ve zor çıkardığını görünce hemen o gün kullanmayı bıraktık. Sonra probiyotik damla olduğundan BioGaia'yı tercih ettik. 1 haftayı bulmadan gazı ve kakası düzene girmişti. Kullanın diyemem ama eğer herhangi bir ürün kullanacaksanız BioGaia'yı tercih edin diyebilirim. Gaz için hiçbir ilacın fayda etmeyeceğini ileri süren çok kaynak var ama dediğim gibi bence tesadüf değil biz faydasını gördük.

Taze anne olarak benim bu süreci nasıl yaşadığıma gelirsek; tahmin edebileceğiniz gibi bazı günler enerjimin sıfırlandığını hissediyorum özellikle sabahları yataktan kazınırken :) Ama bir gülüş var ya, gözlerimin içine boş olmayan o bakışlar içimin yağlarını eritiyor, kokusu beni benden alıyor. Uyuduğunda dinleneceğim diye sevinirken 10 dakika sonra günlerce görmemişçesine özlüyorum. Allahım kimselere ayrılık göstermesin. Sağolsun cankocacığım da çalışıyor olmasına rağmen akşamları ve gece nöbetlerinde çok destek oluyor. Bebeğimiz ikinci ayı doldururken 11'e kadar uyumuşluğum bile var :) Daha ne olsun. Emek olmadan yemek olmaz derler, anne baba olmak o kadar eşsiz duygular ki uykunun sözü bile olmuyor.

Olumsuz düşünen ya da bu süreci kaldıramadığını düşünen, beni okuyan birileri varsa silkelenip tadını çıkarın demek isterim. Hayat güzel, kuşlar uçuyor, annelik ise bir lütuf ♥ Ne kadar şükretsem az.

Yazının burasına kadar bana müsaade eden baldamlam ağlamaya başladı, şimdilik hoşçakalın :))