26 Ağustos 2015 Çarşamba

Eylül Masal'ın İlk Uçak Macerası

Bir önceki yazımda Trabzon'a gideceğimizden bahsetmiştim. Gittik döndük çok şükür, genele baktığımda bebekle gayet rahat bir uçuş oldu diyebilirim. Açıkçası bu konu üzerine çok fazla araştırma yaptım diyemeyeceğim, daha önce takip ettiğim bloglarda ve forumlarda ara ara tesadüfen bebekle uçak yolculuğunda ne yapılmalı başlıklarına denk gelmiştim ve aklımda tek kalan kalkış ve inişlerde meme emen bebeğin emzirilerek kabin içi basıncından etkilenme ihtimalinin azaltılmasıydı. Benim aklıma takılan tek şey kendimde uçuşlarda çok etkilendiğimden ya kendimle uğraşmak zorunda kalırsam korkusuydu ama öyle olmadı, belki de bu kez yanımda bebeğimin olmasından kaynaklı kendimi düşünememem işime yaradı ve sıkıntı yaşamadım.

Peki biz bu süreci nasıl geçirdik?

Çorlu'dan havaalanına gidene kadar günlük rutinine bağlı kaldık yani meme isterse verdim, uyumak isterse uyudu. Bazı anneler uçakta uyuması için yolculuk öncesinde uyutmuyorlarmış hatta acıktığında sadece açlığını bastıracak kadar emziriyorlarmış. Ama bana bu yaklaşım huysuzlanma riski doğuracağından mantıklı gelmedi. Havaalanına gittiğimizde bizi bir sürpriz bekliyordu, uçağımız rötar yaptı. Bir de Çorlu'dan yola çıktığımız için geç kalmayalım diye erkenden gitmiş olduk, bekleme süremiz arttı. Eylül Masal yol boyunca da uyumamasının etkisiyle huysuzlandı, sakin bir köşe bulup emzirerek unuttum kızımı. 2 saatten fazla uyanık kalınca uyuması da çok zor oluyor, bu yüzden biraz sıkıntı çektik ama sonunda uyudu. Malum 6.ayın getirisi etrafındaki her şeye ilgi duyması dışarıda emmesini ve uyumasını güçleştiriyor artık. Son noktaya gelmeden uyku başına vurmadan uyumuyor.

Uyandıktan sonra da epey sıkıldı, emeklemek yerde oynamak istiyor ama yapamadığı için çok sıkılıyor. Uçağa bindiğimizde yine sabrının son noktasındaydı kuzucuk :) hemen emzirmeye başladım ama keşfedecek çok şey vardı sık sık kafasını kaldırıp etrafa bakındı, canı istedikçe emmeye devam etti. Bende nasıl olacak ne yapacağız diye düşünürken erkenden emzirmeye başlamıştım uçak kalkarken kızım çoktan doymuştu :))) Biraz emdi, biraz bıraktı derken sorunsuz kalktık. Biraz oyun oynadıktan sonra memede uyudu yavrum, taa ki uçak inişe geçene kadar. Inerken bıraktı ama şükür sorun yaşamadık.

Dönerken uykusundan kaldırıp bobaya aldım, öyle uykuluydu ki bobaya yerleştirirken kafasını koluma koyup uyumaya devam etti yavrucuk. Uçağa bindiğimizde meraklı gözler açılmış bıdık bıdık etrafına bakınıyordu. Kalkarken yine biraz meme biraz bakınca derken uyuyakaldı. Inerken de uyuyordu emzirmek için uyandırmadım ama kendimce basıncı azaltmak için ağzını aralamaya çalıştım. Muhtemelen etkilendi sol kulağını kaşıdı ara ara ama bu kadarla atlattık. 

Rahat olmak gerekiyor, minikler bizden çok daha kolay başa çıkıyorlar. Ağlarlarsa da yapacak bir şey yok, bebek bu ağlar :) Zamanında biz de ağlayan bebeklerle seyahat etmedik mi ;)

Huysuzlansaydı da yapacağım tek şey oyuncaklarla ve kitaplarıyla oyalamaya çalışmak olurdu. Bir de uçak içerisinde birşeyler gösterip ilgilerini çekecek şekilde konuşmak oyalıyor. Ben binmeden önce de hep konuştum kızımla şimdi uçağa bineceğiz, çok kısa sürecek, babaanneleri göreceğiz vs. Bunu her zaman yaparım ne söylediğimi anlayamasa da onu rahatlattığına eminim. Zaten kalkış ve inişler çok uzun sürmüyor, anlık basınç değişimi olmadığı sürece alışıyorlar bizim gibi. 

Bizim ilk uçuş maceramız güzel geçti, umarım sizler de sorunsuz keyifle seyahat edersiniz.
Sevgiler ^.^

14 Ağustos 2015 Cuma

Yarı Yaş! Eylül Masalımız 6 Aylık

Tamamlanamamış 4. & 5.ay yazılarımız ve yazmayı istediğim bazı konular taslaklarımda bekleyedururken kızım 6 aylık oldu bile! Karar verdim bundan sonra geçen zamana şaşırmayacağım, evet zaman su gibi evet bebeğimin minnak hallerine doyamadan büyüyecek biliyorum ama çok şükür ki sağlıklıyız ve kızım büyürken yanındayım. Allah sağlık ve huzur versin, zamanı dolu dolu geçirmek bizim elimizde. Zaten devrin bebekleri ne istediğini öyle iyi biliyor ki, boş zaman geçirmek mümkün değil.

Son iki aydır Eylül Masal ile iletişimimiz çok daha farklı, çok daha gözle görülür. Bebeğim her şeyi anlıyor her şeye tepki veriyor. Oynaşmalar, şakalaşmalar, gülüşmeler, ilgi beklediğini belli etmeler.. Hoşlandığı hoşlanmadığı şeyleri ifade edebilmesi.. Kısacası ipleri eline aldı Eylül Masal. Hoş zaten doğduğundan beri komutanlığı kızıma devretmiştim ya neyse ;)

En çok gözlerimin içine bakmasına mest oluyorum. Öyle doğrudan öyle engelsiz ki sadece ama sadece içime bakıyor biliyorum. Yüreğime işliyor, canım ciğerim ısınıyor o bakışla. Mavicik boncukçuk gözleri varmış diyorum, gülüyor. Gel öp anneyi diyorum öpüyor! Şaka değil sahiden öpüyor. Hemde iki küçük eliyle yanaklarımdan tutup kendine çeke çeke öpüyor. Mesela dün çok duygulandırdı beni. Doğduğundan bu yana ilk kez 3 saat süre ile ayrı kaldık. Baba kız beni kuaföre bırakıp eve gittiler, çok güzel zaman geçirmişler ağlamadan, oynaşmalı. Beni almaya geldiklerinde onlara doğru yürüdüğümde yüzünde güller açtı papatyamın, kucağıma almak için uzandım boynuma sıkı sıkı sarılıp öyle bir koklaması vardı ki, o sıcacık saf sevgisi ruhuma işledi. Ve defalarca hömm yapa yapa öptü öptü.. Arabada kucağımdaydı, eve geldik otoparkta yine öptü. Taze anneler anlayacaktır beni, bebek henüz duygularını belli edemezken aklından geçer hep insanın; acaba beni seviyor mu acaba sevgimi yeterince hissettirebiliyor muyum düşünceleri. İşte son aylarda ben bu sorularımın cevaplarını buluyorum meleğimin bir bakışında, dokunuşlarında. Gecenin bu saatinde uyandırıp ca