13 Mayıs 2017 Cumartesi

Buzdolabının Yanına En Çok Yakışan Derin Dondurucu

Derin dondurucunun buzdolabının yanında durması gerektiğine inananlardanım. Hem pratik oluyor hem de birinden çıkardığını diğerine koyabiliyorsun. İşin estetik tarafı da var, dik ve dikdörtgen bir buzdolabının yanına, aynı şekle sahip bir derin dondurucu gerekiyor! Uğur Soğutma’nın UED 5170 DT A++ isimli modelini bu nedenle beğendim: Aynı bir buzdolabına benziyor.

Tek kapılı bir buzdolabı düşünün, UED 5170 DT A++ görünüm olarak buna benziyor. İçinde 5 tane şeffaf plastikten sepet var. Bu tasarım oldukça kullanışlı, çünkü içine koyduğunuz besinler daha derli toplu duruyor. Sepetler şeffaf olduğu için, dışarıdan baktığınızda bile içinde ne olduğunu görebiliyorsunuz. Dış kapağı rahatça açılıyor, bazı buzdolaplarında olduğu gibi kapakla güreşmeniz gerekmiyor! Buna rağmen mükemmel bir yalıtımı var. O kadar ki, elektrik kesilse bile derin dondurucu içindekiler 15 saat boyunca çözülmeden durabiliyor. Sık sık elektrik kesilen bir yerde yaşıyorsanız, en çok bu özelliğini beğeneceksiniz.

İçi oldukça geniş. Kullanma kılavuzuna göre, 170 litre iç hacmi var. Büyük boy bir buzdolabının neredeyse yarısı kadar geniş yani. Bir derin dondurucuya göre, oldukça yüksek bir kapasite bu. Kalabalık aileler bile rahatlıkla kullanabilir. Isı kontrol sistemi mekanik ve kapağı açar açmaz ulaşabiliyorsunuz. Ağırlığı ise yalnızca 46 kg. Kendi başınıza bile rahatça bir köşeden diğerine taşıyabilirsiniz. A++ enerji sınıfına ait, yani elektrikten tasarruf edebiliyor, hiç kapatmadan kullanabiliyorsunuz. Açıkçası dikey derin dondurucu istiyorsanız, UED 5170 DTK A++’ın ilk tercihlerinizden biri olmalı. 12 taksitle satın almak için https://satis.ugur.com.tr/item/ued-5170-dtk-a adresini kullanabilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

8 Eylül 2016 Perşembe

El Ayak Ağız Hastalığı Ne Ola Ki?

Eylül Masal'ı sitede havuz olmasına rağmen tatile gidene kadar havuza soktuğumuz nadirdir. Tek tük girmişti ancak tatilde denizden çok havuzu tercih edince ve havuzu öylesine sevip gün içerisinde zaman geçirmek istediği tek aktivite havuz olunca eve dönünce de girmesine müsaade ettik. Ta ki iki gün havuza girip üçüncü gün yüzünde ve bacaklarında kırmızı lekelerle uyanana dek...

Lekeleri ilk gördüğümüzde gece sivrisinek saldırısına maruz kaldığını düşündüm, gün ortasına doğru kızarıklıklar irileşince de ısırıkların kaşınmaya başlayıp büyüdüğünü zannettim. Akşama doğru lekelerin de çoğaldığını farkedince doktorunu aradım. Alerji ya da böcek ısırığı olabileceğini söyledi. Ertesi sabah uyandığımızda lekeler azalmıştı ancak gün içerisinde yeniden irileşmeye başladılar ve doktorun yolunu tuttuk.

Eylül Masal'ın bugüne değin alerji ile ilgili herhangi bir sıkıntısı olmadı. Alerji ihtimalini her ne kadar düşük bulsam da kıpır kıpır evin her köşesini kurcaladığından belki herhangi bir şeye temas sonucu oluşabileceği varsayımı ile bu ihtimali de değerlendirdik ancak doktorunun görüşü böcek ısırığı olabileceği yönündeydi. Bu arada lekelerin olduğu ilk sabah alt dudak içinde baloncuk gibi bir şey oluşmuştu, onu da gösterdik hatta sırf bu sebepten el ayak ağız hastalığı olabilir mi dememe rağmen, iki durumun birbirinden bağımsız olduğu cevabını aldım.

Böcek ısırığı ihtimali ne yalan söyleyeyim canımı sıktı. Çünkü gece yatarken bir şeyi yoktu, bu durumda odasını yeni temizlemiş olmama rağmen bir yerlerde böcek vardı ve kızımı rahatsız ediyordu. O geceyi de bir kaç kez uyanarak keyifsiz geçirdi ve ben her defasında yatağında böcek avına çıkıp paranoyalarımla geceyi sabah ettim.

Sabah kalktığımızda tek tük leke vardı ve o gün misafirimiz vardı. Çocuklarla havuza girme planı yapmıştık girdik de... Havuz dönüşü kuzumu duşa soktum, bebeklik döneminden sonra banyoda ilk kez ağlaması şaşırtıcıydı çünkü genelde çıkmamak için ağlar. Sonrasında hep kucağımda durmak istedi vücudunun sıcak olduğunu farkettim ve Masal çok sık pişik olan bir bebek olmamasına karşın -hatta çok nadirdir- havuzda suyun içerisinde olduğu halde pişik gibi kızarıklıklar kabartılar vardı. (sonradan öğrenecektim bu hastalığın halk arasında el, ayak, ağız, popo hastalığı olarak adlandırıldığını ;)) Akşam yatmaya yakın da 37-38,3 arası gidip gelen bir ateş başladı. Geceyi bu şekilde geçirdik, sabaha 37 derece ile uyandık. Bu arada kırmızı lekeler yerini baloncuk benzeri döküntülere bırakmıştı.

Ve yeniden doktor yolları göründü... Yine net bir cevap alamadan, böcek ısırığı olabilir teşhisi ile eve dönmek bu defa iyice canımı sıktı! O günde böyle geçti ve gecenin bir vakti yavrukuş uykusundan uyanıp huysuzlanmaya başladı. Döküntüler kaşınıyordu, suya tuttuk ama değişen bir şey olmadı. Bu vesile ile kaşiii aciii kelimelerini öğrenen yavrucuk ile sabahı bekledik. Doktor 3-4 gün beklememizi geçmezse tekrardan gitmemizi söylemişti ama bu durumda bekleyecek halde değildim. İnsan ister istemez endişeleniyor 'olabilirlerle' zaman geçirmek istemiyor!

Bu defa başka bir doktora gittik. Doktor görür görmez %90 olasılıkla el ayak ağız hastalığı dedi. Hastalığın özel bir ilacı olmadığını söyledi ve eve döndük. El, ayak, ağız hastalığı viral bir hastalık ve döküntüler adından da anlaşılacağı gibi el, ayak, ağız çevresi ile popoda oluyor.

Gece bir öncekinden çok daha fazla kaşıntı olunca, çocuğu aynı hastalığı atlatmış olan bir arkadaşımın önerisi ile Avene XeraCalm A.D Balsamı ilaç kategorisine girmediğinden doktorumuza danışmayı beklemeden daha doğrusu bekleyemeden alıp kullandık.


Ürün hakkında araştırma yaptığımda ürün açıklamalarında çok kuru ve atopik ciltler ile kaşıntı eğilimli ciltleri beslediğinden ve kaşıntı hissini yatıştırdığından bahsedildiğini gördüm. Bebekler, çocuklar ve yetişkinlerde kullanılabiliyor olması da açıklamalarında yer alıyor. Kaşıntıları tamamen yok etmese de çok büyük ölçüde azalttı ve Eylül Masal uyuyabildi. 

Bunun yanında bence her evde bulunması gereken Bepanthol'da cildi yatıştırma ve nemlendirme açısından epey iş görüyor. 

Söz konusu hastalık olduğunda herhangi bir ürün önermekten çekiniyorum ancak doktorunuza danışabilirsiniz diye yazmak istedim. Çünkü gecenin bir yarısı o kaşınmalar esnasında acıyor sözünü duymak bir anneyi son derece çaresiz bırakıyor. 

Ürün içeriğinin de fotoğrafını ekliyorum ama yine de ayrıntılarına BURADAN ürünün kendi sitesinden bakmanızı tavsiye ederim.


İyileşme Süreci


Kaşınmalar bir kaç gün sürdükten sonra kesildi ve iyileşme sürecine girdik. Bir yandan baloncuklar yaraya dönerken bir yandan da el ve ayak parmak uçlarında soyulmalar başladı :/ Öyle soyulmalar ki ince ince değil deri bütün halde kalkıyordu sanki. Bu durumdan oldukça rahatsız olan Masalkuş çareyi dişleriyle koparmakta buldu ve malesef bu durum alışkanlığa döndü. Kopardıkça pürüzlenen yüzey daha fazla rahatsızlık verdi ve sonuç parmaklar hep ağızda! Hastalığı atlatalı 2 hafta oldu ama parmaklarını ağzına sokmayı son bir kaç gündür bıraktı. Bunun çözümünü de asla elini ağzına sokma diye müdahale etmeden bepantol ile ellerini sürekli nemlendirmekte bulduk. Başlarda elini ağzına götürmemesi için ikna etmeye çalıştıkça inada bindirip daha fazla yaptı. 2 yaşa doğru giderken inatlaşmalar hat safhada malum :)

Yetişkinlere Bulaşma


Hastalıkla ilgili araştırma yaparken yetişkinlerde de görülebildiğini, hatta çok daha ağır yaşayan yetişkinler olduğunu okumuştum. Bana bulaşır diye düşünürken -malum hastalık zamanlarında çok daha sık emzirdiğimden- eşim boğazlarının şiştiğini söyledi. Acaba diye düşündüm ama çok da ihtimal vermedim taa ki parmak uçlarının kaşındığını içleri dolu gibi hissettiğini söylediği ana kadar. Ertesi gün ayağı üzerine basmakta zorlanacak derecede ağrımaya başlayıp yine şişlik hissettiğini söylediğinde emin olduk. İyileşme sürecinde de el ve ayak parmak uçlarındaki soyulmalar bunu doğruladı.

Süreci uzun uzun anlatmak istedim çünkü hemen teşhis konulmayıp yanlış teşhisle gereksiz antibiyotik kullanmak durumunda kalan çocuklar olabiliyor. Daha önceden hastalıkla ilgili bir fikrim olmasaydı ve farklı bir doktora gitmeseydik muhtemelen bizde alerji ilaçlarına başlamış olacaktık... 

Böylelikle kuzucuğum ilk çocuk hastalığını atlatmış oldu. Peşinden de soğuk algınlığına yakalandık, maaile yatıyoruz bu aralar :) Allah şifa bekleyen herkese şifa versin.

Hep sevgiyle, Gözde ^.^

6 Eylül 2016 Salı

Ayın Makyajı / Ağustos 2016 *Videolu

Kozmetik ve bakım yazılarıma verdiğim uzuuun bir aradan sonra yeniden merhaba demeliyim. Anneliğin ilk zamanlarında bebeğimle her daim kucak kucağa olduğumuzdan özellikle de ten temasına verdiğim önemden dolayı ve tabii ki lohusa topuzuma yakışan en fazla bir maskara olduğundan makyaj yapmaya ara vermiştim. Eylül Masal büyümeye başladıkça da rimel, dudak nemlendiricisinden öteye geçmeyen makyajım yazmaya değecek türden değildi.

Şimdilerde kuzucuğu banyo dolabının üzerine oturtuyorum, o malzemeleri kurcalarken bende rahat rahat makyaj yapıyorum. Kızçe de öylesine alışmış ki gün içerisinde yapmayacaksam bile elimden tutup dolabı gösterip otuu otuu diyor ve annesini izlemek istiyor. Anlayacağınız teşvik var anacım ;) Hem anneysek ölmedik ya ;) (lohusa topuzuna konuşsaydın dediğinizi duyar gibiyim ;))

Böylesine tatlı yardımcım da olması sebebiyle makyaj hevesim yeniden alevlendi, süslendikçe alışverişlere de başladım anlayacağınız yazacak çok şey birikti.

İlk adım olarak aylık makyajımı paylaşmaya hatta video çekmeye karar verdim. YouTube kanalım için BURAYA tıklamanız yeterli.

Yazının sonuna makyajın videosunu da ekleyeceğim, öncelikle kullandığım ürünlerden bahsedeyim.


Ten Makyajı


Ten makyajıma cildimi ve göz çevremi nemlendirdikten sonra Avene Emulsion Spf+50 Güneş Kremimi sürerek başladım. Cilt tipiniz karma ya da yağlıysa bu ürünü seveceğinizi düşünüyorum. Makyaj altına baz olarak kullanılabiliyor olması da sevdiğim yanlarından biri. Fondötenim uzun zamandır severek kullandığım hatta bugüne dek en sevdiğim fondöten olan Loreal True Match Fondöten. Bendeki rengi 2R/2C Vanille Rose. Gözaltı kapatıcım ise yıllardır elimin gittiği The Balm Time Balm Concealer Light rengi. Doğum sonrası yadigar kalan gözaltı morluklarımla iyi geçiniyorlar ;)

Kullandığım pudra NYC Smooth Skin Sıkıştırılmış Pudra (Translucent), çok memnun olduğumu söyleyemeyeceğim ama makul fiyatı indirimlerle de birleşince çok daha uygun oluyor bu sebeplerden tercih edilebilir. 

Çok severek kullandığım aydınlatıcım The Balm Mary Lou Manizer, bu ürünü sevmeyen var mıdır bilmiyorum. Varsa da çok küçük bir azınlık olmalı.. Ve yine The Balm markasının en sevilenlerinden Hot Mama Allık makyajıma eşlik edenlerden. 

Institut Esthederm Cellular Hücre Yenileyici Suyu hem cildimi nemlendirmede hem de makyaj sonrası toz toz görünümü yok edip makyajı cildimle bütünleştirmesi sebebi ile tercih ediyorum.


Göz Makyajı

Göz makyajıma kalıcılığı artırmak için The Balm Put A Lid On It Far Bazı ile başladım. Göz kapağımın katlanma bölgesinde Hot Mama Allığı kullanıp tüm göz kapağıma Maybelline Eye Studio Natural Impact 04 Glamour Greens Far Paletinden 1 numaralı rengi uyguladım. 

Maskara olarak Loreal False Lash SuperStar Maskaranın 1 numaralı ucundaki maskara bazının üzerine kahverengi Flormar Curl Attraction Maskarayı sürdüm. Kirpik diplerime Flormar Waterproof Eyelinerlarından 106 numaralı kahverengi göz kalemini gelişigüzel uygulayıp dağıttım.

Kaşlarımı şekillendirmede kullandığım ürünler ise Essence Eyebrow Sylist Set kaş kiti ile yine aynı markanın Make Me Brow Kaş Maskarası.

Rujum Flormar Passionate Dots Lipstick Stylo rujlarından PD23 numaralı mat bir turuncu. Bu ruju alana kadar turuncu rujlara elim gitmezdi ama bunu kullandıktan sonra turuncu sempatim arttı.


Yüz Fırçaları

Kullandığım yüz fırçaları;

Sigma F80 Flat Kabuki (fondöten)
Real Techniques Powder Brush (pudra)
Real Techniques Blush Brush (allık)
The Balm Blend A Hand Tapered Fondation Brush (gözaltı sabitleme)
Eclips Natural Allık Fırçası - Light (aydınlatıcı)


Göz Fırçaları

Naturalove Göz Fırçası
The Balm Give Crease A Chance Göz Fırçası
Çift Taraflı Bronz Fırça Naked3 Far Paletinin Fırçası
Real Techniques Brow Brush (kaş doldurma)

Makyajı nasıl yaptığımı ve ayrıntıları görmek için videomu izlemeyi unutmayın ;)
Umarım beğenirsiniz, kendimi geliştirebilmem için değerli fikirlerinizi yorum bırakmayı unutmayın olur mu :)
Ve videolarımdan haberdar olmak için abone olmayı :*




Hep sevgiyle, Gözde ^.^

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Tatil Favorileri - Bebek Yaz Ürünleri

Bebeğiniz veya çocuğunuz varsa zamanınızın çoğu araştırmakla geçiyordur. Pek çok konuda olduğu gibi almayı planladığım ürünlerle ilgili de sık sık araştırma yapıyorum. Bu sebeple aldıklarımdan ziyade memnun kaldıklarımı paylaşmanın daha amacına uygun olacağını düşündüm ve tatil dönüşü değerlendirmelerimi yaptığım bir video hazırladım.



Yaz boyunca kızım için kullanıp memnun kaldığımız, tatile çıkarken olmazsa olmaz dediğimiz ürünler ve tavsiyelerim için videoma bakmayı unutmayın.