8 Eylül 2016 Perşembe

El Ayak Ağız Hastalığı Ne Ola Ki?

Eylül Masal'ı sitede havuz olmasına rağmen tatile gidene kadar havuza soktuğumuz nadirdir. Tek tük girmişti ancak tatilde denizden çok havuzu tercih edince ve havuzu öylesine sevip gün içerisinde zaman geçirmek istediği tek aktivite havuz olunca eve dönünce de girmesine müsaade ettik. Ta ki iki gün havuza girip üçüncü gün yüzünde ve bacaklarında kırmızı lekelerle uyanana dek...

Lekeleri ilk gördüğümüzde gece sivrisinek saldırısına maruz kaldığını düşündüm, gün ortasına doğru kızarıklıklar irileşince de ısırıkların kaşınmaya başlayıp büyüdüğünü zannettim. Akşama doğru lekelerin de çoğaldığını farkedince doktorunu aradım. Alerji ya da böcek ısırığı olabileceğini söyledi. Ertesi sabah uyandığımızda lekeler azalmıştı ancak gün içerisinde yeniden irileşmeye başladılar ve doktorun yolunu tuttuk.

Eylül Masal'ın bugüne değin alerji ile ilgili herhangi bir sıkıntısı olmadı. Alerji ihtimalini her ne kadar düşük bulsam da kıpır kıpır evin her köşesini kurcaladığından belki herhangi bir şeye temas sonucu oluşabileceği varsayımı ile bu ihtimali de değerlendirdik ancak doktorunun görüşü böcek ısırığı olabileceği yönündeydi. Bu arada lekelerin olduğu ilk sabah alt dudak içinde baloncuk gibi bir şey oluşmuştu, onu da gösterdik hatta sırf bu sebepten el ayak ağız hastalığı olabilir mi dememe rağmen, iki durumun birbirinden bağımsız olduğu cevabını aldım.

Böcek ısırığı ihtimali ne yalan söyleyeyim canımı sıktı. Çünkü gece yatarken bir şeyi yoktu, bu durumda odasını yeni temizlemiş olmama rağmen bir yerlerde böcek vardı ve kızımı rahatsız ediyordu. O geceyi de bir kaç kez uyanarak keyifsiz geçirdi ve ben her defasında yatağında böcek avına çıkıp paranoyalarımla geceyi sabah ettim.

Sabah kalktığımızda tek tük leke vardı ve o gün misafirimiz vardı. Çocuklarla havuza girme planı yapmıştık girdik de... Havuz dönüşü kuzumu duşa soktum, bebeklik döneminden sonra banyoda ilk kez ağlaması şaşırtıcıydı çünkü genelde çıkmamak için ağlar. Sonrasında hep kucağımda durmak istedi vücudunun sıcak olduğunu farkettim ve Masal çok sık pişik olan bir bebek olmamasına karşın -hatta çok nadirdir- havuzda suyun içerisinde olduğu halde pişik gibi kızarıklıklar kabartılar vardı. (sonradan öğrenecektim bu hastalığın halk arasında el, ayak, ağız, popo hastalığı olarak adlandırıldığını ;)) Akşam yatmaya yakın da 37-38,3 arası gidip gelen bir ateş başladı. Geceyi bu şekilde geçirdik, sabaha 37 derece ile uyandık. Bu arada kırmızı lekeler yerini baloncuk benzeri döküntülere bırakmıştı.

Ve yeniden doktor yolları göründü... Yine net bir cevap alamadan, böcek ısırığı olabilir teşhisi ile eve dönmek bu defa iyice canımı sıktı! O günde böyle geçti ve gecenin bir vakti yavrukuş uykusundan uyanıp huysuzlanmaya başladı. Döküntüler kaşınıyordu, suya tuttuk ama değişen bir şey olmadı. Bu vesile ile kaşiii aciii kelimelerini öğrenen yavrucuk ile sabahı bekledik. Doktor 3-4 gün beklememizi geçmezse tekrardan gitmemizi söylemişti ama bu durumda bekleyecek halde değildim. İnsan ister istemez endişeleniyor 'olabilirlerle' zaman geçirmek istemiyor!

Bu defa başka bir doktora gittik. Doktor görür görmez %90 olasılıkla el ayak ağız hastalığı dedi. Hastalığın özel bir ilacı olmadığını söyledi ve eve döndük. El, ayak, ağız hastalığı viral bir hastalık ve döküntüler adından da anlaşılacağı gibi el, ayak, ağız çevresi ile popoda oluyor.

Gece bir öncekinden çok daha fazla kaşıntı olunca, çocuğu aynı hastalığı atlatmış olan bir arkadaşımın önerisi ile Avene XeraCalm A.D Balsamı ilaç kategorisine girmediğinden doktorumuza danışmayı beklemeden daha doğrusu bekleyemeden alıp kullandık.


Ürün hakkında araştırma yaptığımda ürün açıklamalarında çok kuru ve atopik ciltler ile kaşıntı eğilimli ciltleri beslediğinden ve kaşıntı hissini yatıştırdığından bahsedildiğini gördüm. Bebekler, çocuklar ve yetişkinlerde kullanılabiliyor olması da açıklamalarında yer alıyor. Kaşıntıları tamamen yok etmese de çok büyük ölçüde azalttı ve Eylül Masal uyuyabildi. 

Bunun yanında bence her evde bulunması gereken Bepanthol'da cildi yatıştırma ve nemlendirme açısından epey iş görüyor. 

Söz konusu hastalık olduğunda herhangi bir ürün önermekten çekiniyorum ancak doktorunuza danışabilirsiniz diye yazmak istedim. Çünkü gecenin bir yarısı o kaşınmalar esnasında acıyor sözünü duymak bir anneyi son derece çaresiz bırakıyor. 

Ürün içeriğinin de fotoğrafını ekliyorum ama yine de ayrıntılarına BURADAN ürünün kendi sitesinden bakmanızı tavsiye ederim.


İyileşme Süreci


Kaşınmalar bir kaç gün sürdükten sonra kesildi ve iyileşme sürecine girdik. Bir yandan baloncuklar yaraya dönerken bir yandan da el ve ayak parmak uçlarında soyulmalar başladı :/ Öyle soyulmalar ki ince ince değil deri bütün halde kalkıyordu sanki. Bu durumdan oldukça rahatsız olan Masalkuş çareyi dişleriyle koparmakta buldu ve malesef bu durum alışkanlığa döndü. Kopardıkça pürüzlenen yüzey daha fazla rahatsızlık verdi ve sonuç parmaklar hep ağızda! Hastalığı atlatalı 2 hafta oldu ama parmaklarını ağzına sokmayı son bir kaç gündür bıraktı. Bunun çözümünü de asla elini ağzına sokma diye müdahale etmeden bepantol ile ellerini sürekli nemlendirmekte bulduk. Başlarda elini ağzına götürmemesi için ikna etmeye çalıştıkça inada bindirip daha fazla yaptı. 2 yaşa doğru giderken inatlaşmalar hat safhada malum :)

Yetişkinlere Bulaşma


Hastalıkla ilgili araştırma yaparken yetişkinlerde de görülebildiğini, hatta çok daha ağır yaşayan yetişkinler olduğunu okumuştum. Bana bulaşır diye düşünürken -malum hastalık zamanlarında çok daha sık emzirdiğimden- eşim boğazlarının şiştiğini söyledi. Acaba diye düşündüm ama çok da ihtimal vermedim taa ki parmak uçlarının kaşındığını içleri dolu gibi hissettiğini söylediği ana kadar. Ertesi gün ayağı üzerine basmakta zorlanacak derecede ağrımaya başlayıp yine şişlik hissettiğini söylediğinde emin olduk. İyileşme sürecinde de el ve ayak parmak uçlarındaki soyulmalar bunu doğruladı.

Süreci uzun uzun anlatmak istedim çünkü hemen teşhis konulmayıp yanlış teşhisle gereksiz antibiyotik kullanmak durumunda kalan çocuklar olabiliyor. Daha önceden hastalıkla ilgili bir fikrim olmasaydı ve farklı bir doktora gitmeseydik muhtemelen bizde alerji ilaçlarına başlamış olacaktık... 

Böylelikle kuzucuğum ilk çocuk hastalığını atlatmış oldu. Peşinden de soğuk algınlığına yakalandık, maaile yatıyoruz bu aralar :) Allah şifa bekleyen herkese şifa versin.

Hep sevgiyle, Gözde ^.^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Merhaba, bloguma hoş geldiniz :) Değerli yorumlarınızı esirgemediğiniz için teşekkür ederim ♥
Daha fazlasını yazmak isterseniz mail atabilirsiniz ♥
gozdeanne@gmail.com